17 Şubat 2011 Perşembe

Anne Sevgisi

AVUSTRALYA’da o güne kadar kayıtlara geçirilmiş en şiddetli kuraklık günleri yaşanıyordu. Ormanda yaşayan vahşi hayvanlar, susuzluktan kırılıyordu. O kadar ki, kasaba ve köylere inip, normal şartlarda yanlarına bile yaklaşamayacakları evlerin yakınında, bir yudum olsun içecek su arıyorlardı.Oysa çiftliklerde yaşayanların durumları onlardan daha iyi değildi. Sığırlar ve koyunlar zayıf düşmüşlerdi ve teker teker ölüyorlardı. Çiftçiler ise ellerinde kalan azıcık su ile hem kendilerinin, hem de sahip oldukları hayvanların ihtiyacını gidermeye çalışıyorlardı. Bu yüzden o çok kıymetli suyu, vahşi hayvanlara kaptırmaya hiç niyetleri yoktu. Pek çok çiftçi, ellerinde tüfekler işe su yalaklarının ve depoların önünde nöbet tutmaktaydı.
O kuraklık günlerinden birinde, elinde silah nöbet bekleyen bir çiftçi, çalıkların arasında bir kıpırtı hissetti.“Bu mutlaka vahşi hayvanlardan biri olmalıdır” diye düşündü.
Ağır ve sessiz adımlarla sesin geldiği hedefe doğru ilerlerken, tüfeğini çoktan ateş etmeye hazır hâle getirmişti bile. Yeterince yaklaştığını düşündüğü anda, nişan aldı ve hayvanın ortaya çıkmasını beklemeye başladı. Kısa bir süre sonra çalılıkların arasından, kesesinde yavrusu ile bir kanguru çıktı.
Her halinden susuz olduğu anlaşılan kanguru, kahverengi gözleriyle çiftçiye âdeta yalvarıyordu.
Çiftçi elini tetikten çekti. Bu anne kanguruyu öldüremezdi. Hele yavruya kıymak, asla onun yapabileceği bir iş değildi.
Kanguru ağır adımlarla, inekler için bırakılan su kovasının yanına gitti. Çiftçi hâlâ daha onlara bakıyordu. Kanguru da, gözlerini çiftçiden ayırmıyordu. Kovanın yanına gelen anne kanguru, yavrusunu suya doğru yaklaştırdı. Zavallı küçük kanguru, öyle susamıştı ki, az daha kovanın içinde düşecekti. Anne kanguru ise, aynı yalvaran gözleriyle çiftçiye bakmaya devam ediyordu. Yavru kanguru doya doya suyunu içip, kafasını kovadan çıkarınca, annesi onu ortaya çıktıkları çalılılıklara doğru götürdü ve kısa bir süre sonra da gözden kayboldular.
Olanları seyreden çiftçi ise, tüfeğini br kenara koymuştu ve sessizce ağlıyordu. Çünkü anne kanguru tek bir yudum su içmemişti. Bütün o yalvaran bakışlar, “Lütfen, sadece yavrum için” demekti.

9 yorum:

  1. Tüylerim diken diken oldu. Annelik başka bişey cidden:)
    Çok hoş bir paylaşımdı teşekkürler canım.

    YanıtlaSil
  2. Bu gün fazla duygusalım ben gözlerim doldu okurken ve engel olamadım kendime:(
    Maalesef bazı insanlar şu hayvancık kadar anne olamıyorlar:((

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir paylaşım, tüylerim diken diken oldu bir kötü oldum

    YanıtlaSil
  4. Bir anne olarak bende okurken çok duygulandım:(çok güzel bir paylaşım canımcım..

    YanıtlaSil
  5. Ebru: Kadın olduğuma tek şükrettiren şey desem sana :)

    Aylin: Kıyamam be canım.Ne kadar doğru demişsin. Biliyor musun bunu bana eşim yolladı maille :)

    YanıtlaSil
  6. Ayla: Yemeyip yediren, içmeyip içiren, giymeyip giydiren tek varlık galiba anne:)

    Elifim: Öpüyorum canım.Karşılıksız tek sevgi değil midir anne sevgisi??

    YanıtlaSil
  7. annelik deyince aklıma karşılıksız yapılan tek eylem geliyor...

    YanıtlaSil
  8. Ne güzel bir hikaye :( Çok duygulandım bende. Bizde evlatlarımız için öyle yapmıyormuyuz. Evde yemek az kalmış ise yada bir yiyecek, kızım hadi ye diyerek kendimizi geri çekiyoruz. Herşey onlar için. Rabbim onların eksikliğini yaşatmasın bize.

    YanıtlaSil

Sen de yaz yaz yaz
Bir kaç satır yaz
Dök içindekileri :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...