30 Nisan 2013 Salı

Neredesiniz?

Belki görmeyecekler bile, ama çok severek takip ettiğim iki bloğa erişemiyorum.

Biri Sevdiye'nin muhteşem bloğu "Geniş Zamanlar"( sanırım sadece davetlilere açmış bloğunu sevgili Sedo.)

Diğeri de Selcen'in "Hayatımızın Yeni Rengi ". (  blog kaldırıldı diyor :(  )

Sizlerin bilgileri var mı acaba?

25 Nisan 2013 Perşembe

Bir varmış bir yokmuş misali

Arayı açtık yine. Bu blog da nasıl bir şeyse, sen ona gitmezsen o sana hiç gelmiyor. Gıcık. Arayı açtıkça açıyor. Neyse döndük dolaştık geldik yine aranıza. Bir ay olmuş yahu. Ayıp vallahi bana.

Hoş bu süre zarfında ne yaptın diye sorsanız inanın adam akıllı, elle tutulur bişey yapmadık.

Arada bir hastalık atlattık. Anneanne evde olmadığı için de izin alıp kızımla başbaşa bir gün geçirdik. Bu kahvaltı tabağı için uğraştım ama hanımefendi yüzüne bile bakmadı. Boğaz enfeksiyonu yüzünden 39,5 derece ateş ile acile gitmiştik bir akşam önce, iğne yemek zorunda kaldı kuzum. Öğleden sonra faaliyet olsun diye kurabiyeler yaptık.Tamamen uydurma bir tarif, arasına anneannenin yaptığı mis gibi bahçe çileğinin reçelinden koyduk.Kendi sürdü yapıştırdı. Eli çok yatkın maşallah.

Bir ara kucağımda oturmuş Keloğlan'ı izlerken, "şöyle naneli yayla çorbası yapsan da içsem " deyince kendimi mutfağa attım. Yavrum benim iki kase içti. Oh dedirtti bana. Atlattık şükür.

Haftasonlarımızı arkadaşlarla geçirmeye başladık. Yılın ilk pikniğini bile yaptık Arda'larla. Arda ile Ece pek anlaşamasalar da ( ki Arda asla yaramaz bir çocuk değil, Ece'nin cadılığı) yine de özlüyorlar birbirlerini. Sessiz film bu aralar favori oyunumuz. Döngel Karhanesi'ni andıkça yerlere yatıyoruz hala :D


 
Bahar bayramına gittik, hava çok güzeldi.










 

 Dönüşte bahçeye uğradık, dut ağacına saldırdık. Çileklerimiz de olmaya başlamış.

Sonra hayatımızda iyi ki varlar dedirten, varlıklarıyla değer katan arkadaşlarımızdan süpriz hediyeler aldık, şaşırdık ama bir o kadar da mutlu olduk. Sizi çok seviyoruz.

Pepee sayesinde parmak tuzluk oyununu hatırladık, hemen yaptım, Ece acayip sevdi, bizim çocukluğumuzun oyunu :)

Sonra biz de ponpon yaptık sonunda grapon kağıdından. Ben yaşasın faaliyet buldum diye sevinirken , meğer kızım her bişeyi biliyormuş da haberim yokmuş. 23 Nisan vesilesiyle avizemize astık salona.

23 Nisan da yarıyıl gösterisinin aynısını yaptılar yine. Hayret içine para kaçmamıştı bu sefer şaşırdık. Halalarımızın bayram hediyesiyle mutluluğumuza mutluluk kattık. Ne ben böyle bir hala olabildim, ne de benim böyle halalarım oldu. Cimcime çok şanslı maşallah.

Bu aralar iyiyiz kızımla şükür. Çok iyi anlaşıyoruz. Allah bozmasın. 4,5 yaşımız sorunsuz geçiyor şükürler olsun. Tek eksimiz hala odasında uyumaması. Ona da başlayacağım yavaş yavaş. En favori çizgi filmimiz Keloğlan . Yarın tiyatrosu gelecekmiş. Eşimle biz daha çok sevindik. Çünkü Ece ilk defa bir çizgi filmi böyle pür dikkat izliyor. ( Ben de Kuzey'i öyle izliyorum. Hatta dün marketten çekirdek alırken : " bugün Kuzey Güney' mi var?" diyen kızımı alkışlıyorum :) )

Arada birkaç film izledim. Öyle harikaydı, muhteşemdi , kesinlikle izlemelisiniz türünden bir filme rastlamadım maalesef. Kitap hiç okumadım. Bakalım ne zaman çıkacağım bu moddan?

Bugün beni şaşırtan bişey oldu. Hala duygu karmaşası yaşıyorum.


Neyse şimdilik bizden kısa kısa bu kadar. Postumuza kızımın çok sevdiği benim uydurduğum meyve tabağıyla son verirkene , hepiniz kendinize iyi bakın.





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...