Efeniim kısa bir aradan sonra tekrar buradayım. Aslında arada yazacak şeyler oldu, ama tembelliğime takıldı.
Mesela sirke gittik, ama hiç profesyönel olmamasına rağmen çocuklar eğlendi mi? Eğlendi. Neyseki çok fazla hayvan yoktu. Üç köpek, bir yılan, iki timsahtan başka. Sahneleri bizim evin salonundan küçüktü. Siz düşünün gerisini. Neyseki fotolar Ece'nin makinesinde kaldı.
Annem İzmir'e gitti, Ömer paşanın doğumgünü sebebiyle. Biz de gitmek istedik ama ofiste iki şahsiyetin keyfine takıldık.Bloğumu birgün keşfederler mi bilmem ama kulaklarını çok çınlattım bilsinler. Cuma günü geçtim bu şahsiyetlerden birinin yanına, dedim ki; "annem İzmir'de, görümcem nöbette, kuzenim Antakya'da. Ya bana izin verin , ya da kızımı ofise getireceğim" diye zarf attım, yemedi şahsiyetler. "Yarın cumartesi işe getir nolacak ki?" Canıma minnet.
Benimle işe geleceği için öyle mutlu ki! Eskiden olsa kasardım. Artık daha rahatım sanırım.
Sabah kalktık hazırlandık. Bir gün önceden de çantamızı hazırladık.
Neler mi yaptık işyerinde?
Mesela sirke gittik, ama hiç profesyönel olmamasına rağmen çocuklar eğlendi mi? Eğlendi. Neyseki çok fazla hayvan yoktu. Üç köpek, bir yılan, iki timsahtan başka. Sahneleri bizim evin salonundan küçüktü. Siz düşünün gerisini. Neyseki fotolar Ece'nin makinesinde kaldı.
Annem İzmir'e gitti, Ömer paşanın doğumgünü sebebiyle. Biz de gitmek istedik ama ofiste iki şahsiyetin keyfine takıldık.Bloğumu birgün keşfederler mi bilmem ama kulaklarını çok çınlattım bilsinler. Cuma günü geçtim bu şahsiyetlerden birinin yanına, dedim ki; "annem İzmir'de, görümcem nöbette, kuzenim Antakya'da. Ya bana izin verin , ya da kızımı ofise getireceğim" diye zarf attım, yemedi şahsiyetler. "Yarın cumartesi işe getir nolacak ki?" Canıma minnet.
Benimle işe geleceği için öyle mutlu ki! Eskiden olsa kasardım. Artık daha rahatım sanırım.
Sabah kalktık hazırlandık. Bir gün önceden de çantamızı hazırladık.
Neler mi yaptık işyerinde?


Saat üçe kadar çalıştım. Ben geç çıktığım için sinirliyken, benim sıpa erken çıkıyoruz, daha akşam olmadı diye sinirlendi. Eve çekiştire çekiştire götürdüm.
Sonra babaannemize gittik. Çok oldu gitmiyorduk, balede öğrendiklerimizi gösterdik. Artık eskisi gibi değil. Çok hareketlendi ve dillendi.
Eve geldikten sonra , küçük yılbaşı ağacımızı süsledik.
Pazar günü uyandığımda, hazır kahvaltı , boş bulaşık makinesi , sıcak kahveyle karşılaştım. Acayip şımardım. Kocam balığa yol yapıyordu anlayacağınız üzere :) Hasılat iyiydi. Akşama bir tava kızarttık.
Güya işim yoktu ama saat 22:00 olmuştu oturduğumda.
Bundan yaptım ilk defa. Çok severim, bakalım nasıl olacak?

Çok mu uzattım? Yazacak bişeyim de kalmadı sanırım. Varsa da aklımda yok. Zaten yakın tarihi hatırlamakta zorluk çekiyorum artık.
Bugünlük bu kadar.
Zaten yılın son ayına da girdik. Zaman yorulmadan akıp gidiyor.
Güpgüzel bir hafta sizin olsun.