aşı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aşı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Haziran 2015 Pazartesi

Prenses ELA, 1 yaşında

Sabah bir yaş aşılarımızı olduk hemi de üç tane. Çok ağladı boncuk gözlüm.

Cumartesi günü bütün aile kutladık kuzumun doğumgününü. Hediğini de  yaptık, yedinci dişten sonra :) Olsun en azından içimde kalmadı.



Önüne kitap, makas, tarak, ayna, küpe, tablet, kalem, para koyduk. Benim kızım hem aynayı hem de tarağı seçti. Geleceğin güzellik uzmanı karşınızda :D

Böyle günlerde ben foto çekemiyorum maalesef. İkramlar, misafirler, çocukla ilgilenirken elimde makine bişeyler çekemiyorum. Bunları yine görümcemin facesinden arakladım.

İkramlarımız boldu , ama kimsenin masayı çekmek aklına gelmedi :D Oysa Ece'm dakikalarca uğraşmıştı masayı süslemek için. Bu arada eşime doğumgününde aldığım tel. arıza yapınca telefonumu ona verdim. Telefondaki birkaç pozu da ekleyemiyorum.


Yengesinin facesinden çalınan bir kare daha :)

Ece kızımın karnesini de tel.la çekmiştim. Karnemiz çok iyi maşallah. Dilerim eğitim hayatı boyunca başarı , azim, merak hiç yalnız bırakmaz kızımı. Ece , Eluşka için çok iyi bir rol model olacak bence.

Şimdilik bu kadar sevgili blogcum. Umarım Ece kızmaz karnesini eklemediğim için. Fotoğrafçıda çekildiğimiz fotoları da eklerim belki daha sonra.

Sevgiyle kalın.
İyi haftalar.

15 Aralık 2014 Pazartesi

6. AY ELA

Bu sabah çalıştığım için yine küfrederek geldim ofise. Özel sektörüne de, vicdansızlığıma da...
6. ay aşılarımız için sağlık ocağına gittik bugün. Gidene kadar yaşadığım stresi ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Ama dayanamayacağım, söylemezsem çatlarım. Yahu aşıya gidecez, Ece ye ceketini giydir, kapıları kilitle, bebek arabasını yüklen, sonra farket ki, battaniyesi yok Ela'nın. Ela yı taşıyan Hülya abla alsak iyi olur der. Arabayı bırak, kapıları aç, ayakkabını çıkar, battaniyeyi al. Arabayı tekrar taşı , indir. Apartman önüne çık, emzik yok. Bir daha çıkamazdım. Herşeyi düşünmek zorunluluğundan nefret ediyorum.

Yolda giderken ne dedi peki? Keşke aşıya gideceğimizi söyleseydin, güneş kremimi sürerdim. Gözlerimin nasıl açıldığını görmeniz lazımdı. Battaniye, emzik kimin umurunda? Yahu aşı son anda aklıma gelmiş sevineyim mi, yoksa önceden bilgilendirme yapmadığım için güneş kremini sürmeyen Hülya ablaya üzüleyim mi? Neden gözlerim açıldı biliyor musunuz? Bu kadın bize yürüyerek geliyor, neredeyse yarım saatlik mesafe. Sen evden çıkarken sürme, 5 dk lık gidiş mesafesinde olan sağlık ocağına giderken sürmedin diye hayıflan. Sanırsınız Sina Çölü'nü geçecez. Neymiş gelirken gölgeden geliyormuş. Ya sabır.

Sağlık ocağına vardığımızda mesai saatimin onbeş dk sı geçmişti zaten. İşini ağırdan alan hemşire sayesinde kızımı bırakıp gelmek zorunda kaldım. Emziksiz nasıl susturdular çok merak ettim.

8,5 kg 67 cm iz artık. Bir ağızdan, üç bacaktan aşı olduk bugün.
Tükürüyoruz, çığlık atıyoruz, gözlerimizi ovuşturuyoruz.
Yoğurtla hala pek aramız yok. Muhallebiye bayılıyoruz, soyunurken gıkımız çıkmazken, giyinirken kıyameti koparıyoruz. Hala mızırdanmadan, huysuzlanmadan uykuya dalamıyoruz.

Ateş düşürücü dışında peditusla da tanıştık bu ay.
Geçmiş olsun melek kızım.
Halasıyla cee e oynayan Ela

Dedesinin pidesi tanışan Ela


8 Mart 2013 Cuma

Mart'ın 8'i








 Neredeyse hergün  haberlerde kocası tarafından şiddete, tehdite maruz kalan hatta öldürülen bir kadının haberi çıkar oldu.

En son okuduğum kitapta şu bölümü sevmiştim.

"....... Bilhassa tahammül edemediğim bir şey, kadının erkek karşısında her zaman pasif kalmaya mecbur oluşu... Neden? Niçin dâima biz kaçacağız ve siz kovalayacaksınız?.. Niçin daima biz teslim olacağız ve siz teslim alacaksınız? Niçin sizin yalvarışlarınızda bile bir tahakküm, bizim reddedişlerimizde bile bir aciz bulunacak? Çocukluğumdan beri buna daima isyan ettim, bunu asla kabul edemedim. Niçin böyleyim, niçin diğer kadınların farkına bile varmadıkları bir nokta bana bu kadar ehemmiyetli görünüyor? Bunun üzerinde çok düşündüm. Acaba bende anormal bir taraf mı var, dedim.

Hayır, bilakis, belki diğer kadınlardan daha normal olduğum için böyle düşünüyorum. Çünkü hayatım, sırf bir tesadüf eseri olarak, diğer kadınları mukadderatlarını tabii görmeye alıştıran tesirlerden uzak geçti. Babam, ben daha küçükken öldü. Evde annemle ikimiz kaldık. Annem, tabi
olmaya, itaat etmeye alışmış olan kadınlığın adeta bir timsaliydi. Hayatta yalnız yürümek itiyadını kaybetmiş, daha doğrusu bu itiyadı asla kazanmamıştı. Yedi yaşında olduğum halde onu ben idare etmeye başladım. Ona ben metanet tavsiye ettim, akıl öğrettim, destek oldum. Böylece erkek tahakkümü görmeden, yani tabii olarak büyüdüm. Mektepte kız arkadaşlarımın miskinliği, emelleri beni daima tiksindirdi. Hiçbir şeyi, kendimi erkeklere beğendirmek için öğrenmedim. Hiçbir zaman erkeklerin önünde kızar-madım ve onlardan bir iltifat beklemedim. Bu hal beni müthiş bir yalnızlığa mahkûm etti. Kız arkadaşlarım benimle ahbaplık etmeyi ve fikirlerimi kabul etmeyi zevklerine ve rahatlarına aykırı buldular. Hoş tutulan bir oyuncak olmak, onlara insan olmaktan daha kolay ve cazip geliyordu. Erkeklerle de arkadaş olmadım. Aradıkları yumuşak lokmayı bende bulamayınca müsavi kuvvetlerle karşı karşıya gelmektense kaçmayı tercih ettiler. O zaman erkek azminin ve kuvvetinin ne olduğunu gayet iyi anladım; dünyada hiçbir mahluk bu kadar kolay muvaffakiyetler peşinde koşmaz ve hiçbir mahluk bir erkek kadar hodbin, kendini beğenmiş ve nahvetli*, fakat aynı zamanda korkak ve rahatına düşkün değildir. Bir kere bunları fark ettikten sonra erkekleri sahiden
sevebilmem imkânsızdı. En hoşuma giden ve birçok hususlarda bana yakın olan adamların bile, küçük vesilelerle, bu kurt dişlerini gösterdiklerini; her ikimize aynı derecede zevk veren beraberliklerden sonra, özür dilemeye, himaye etmeye çalışan, fakat aynı zamanda
herhangi bir şekilde muzaffer olduğunu zanneden ahmakça bakışlarla yanıma sokulduklarını gördüm. Halbuki acınacak halde olan, zavallılıkları meydana çıkan onlardı. Hiçbir kadın, ihtiras halindeki bir erkek kadar âciz ve gülünç olamaz. Buna rağmen bu hallerini bir kuvvet tezahürü
zannedecek kadar yersiz bir gururları vardır... Aman yarabbi, insan deli olur... Kendimde hiçbir gayri tabii temayül bulunmadığını bildiğim halde, bir kadına âşık olmayı tercih ederim."
*Kibirli. ..."

diye devam ediyordu Kürk Mantolu Madonna.

Benim için bugün bişey ifade etmiyor ama yine de adet yerini bulsun, günümüz kutlu olsun.

Not: Kızamık aşımızın tarihi de bugün. Yaptık rahatladık.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...