poğaça etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
poğaça etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ağustos 2016 Perşembe

Bizden

Son bir kaç postta hiç bizden bahsetmemişim. Yaz bitmek üzere ve biz kızlarla doğru dürüst bir şey yapamadık bu sene. Daha havuza götüreceğim onları söz verdim. Hafta sonları anneannenin orda denize giriyoruz bazen.



Apartmanımıza yeni komşular taşındı, biz evde yokken kızları gelmiş. Ece yi sormuş kapıyı açan eşime : " bu evde bir kız varmış, onunla tanışmaya geldim, burda mı acaba?" :) Biz evde yoktuk. Ama sonra denk gelip tanıştılar. Yeni arkadaşımızın adı Narin. Ece den bir yaş büyük. Okula da beraber gidip gelirler artık. Dün akşam hafıza kartı oynadık hep beraber, çekirdek eşliğinde.

Çekirdeği balkonda yedik, malum pek dökülür saçılır. Ama bu aralar evin temizliğine eşim el atmış durumda sağolsun. Yerleri silip, balkonu yıkıyor, toz alıyor, banyoyu da bazen yapıyor bazen bana bırakıyor. Ama temizliği sevmeyen bana ilaç gibi geliyor.


Bir de geçenlerde şu sitede gördüğüm harika poğaçalardan yaptım. Tarife birebir sadık kaldım ve muhteşem oldular. Eşim bayıldı. Tam bir poğaça canavarıdır kendisi. Şimdi ne zaman misafir gelse benden poğaça yapmamı istiyor. Kalanı buzluğa atıyorum. Fırında ısıtınca yumuşacık oluyorlar.




Haa son olarak da, bitirdiğim kitaptan bahsedeyim. Okuyunca neden bir zamanlar yasaklı olduğunu anlıyorsunuz. Kitapta siyasetin işleyişi o kadar güzel anlatılmış ki, şaşıp kalıyorsunuz. Şu zamanda olanları daha iyi kavrıyorsunuz. Eminim çoğunuz okumuştur, ama bu da okunması geç kalan kitaplardan benim için.



İş arkadaşım kütüphaneye abone, kendisine kitap almaya gidiyordu. Kendisinden bu kitabı istedim ve gelen eski basımı görünce hem şaşırdım hem çok mutlu oldum. İçinde yabancı kelimeler var, altları çizilmiş. Kitabın kokusu bambaşka. Kitabın tadı hala damağımda. İstenirse bir günde çok rahat okunabilir. Şiddetle tavsiye ederim.

En son olarak header ım sevgili Naz'ın hediyesi. Kendisi 1. yılı şerefine herkese çok güzel headerlar hediye ediyor. Şansınızı kaçırmayın derim. Sevgili arkadaşım çok teşekkür ederim. Tam istediğim gibi olmuş. Sağdan kırptı biraz ama olsun. Uğur böceklerini kızlarım o kadar çok seviyorki, beni çok mutlu ettin.

Herkese sevgiler, saygılar efenim.

13 Nisan 2016 Çarşamba

Dün bir poğaça yapmışım. Offf

Benim sicilim çok bozuktur poğaça konusunda. Bir türlü beceremem. Ki kızım , kocam çok severler poğaçayı. Ama naptıysam beceremedim onlara hitap eden bir poğaça yapmayı.Geçenlerde bloglardan birinde bir tarif gördüm. Hepsi evdeki malzemeler. Yapabilirsin be Nilo dedim kendime.

Tarifi, yapılışı blogda anlatılıyor. Birebir uyguladım. Ya benim ellerim çok bulanıyor hamura. Poğaçanın kuralı mıdır bu? Hamurunu da cıvık tutmayı beceremiyorum nedense. Herşeyi birebir uyguladım. Sadece şekil verdikten sonra bir saat yerine yarım saat beklettim tepside. Çünkü tadına bakmadan uyumayacaktı büyük sıpam.

Sonuç mükemmelll!!. Bayıldık. Şiddetle tavsiye ediyorum. Gerçekten başlıkta yazdığı gibi pastane poğaçası tadında. Tam bir fırın tepsisi çıkıyor verilen ölçülerle. Bir kaçını buzluğa attım, kızımın okul beslenmesi için. Ama bize yetmedi. Sanırım bu akşam tekrar yapacağım. Bu sefer peynirli deneyeceğim özel istek üzerine.

Yaparsanız pişman olmazsınız. Teşekkürler Portakal Ağacı.




30 Ocak 2013 Çarşamba

Bayatları değerlendirmece

İlla kalıyordur dolapta bir tabak pirinç pilavınız. Ben pilavı hergün olsa yerim ama sıcak ve taze yapılmışını severim.
İşte sizde de böyle kalan bir tabak bayat pilav oluyorsa , mücver yapabilirsiniz. Bunu forumdaki arkadaşım Selda'dan öğrendim.
İçine istediğiniz yeşilliği doğruyorsunuz, yumurta , gerekiyorsa biraz un, karabiber tuz ve mücveriniz hazır. Geçen çarşamba misafirlerim vardı, kayınvalidemler.
Dolaptaki bir tabak pilavı çıkardım, evde pırasa vardı bir sap doğradım. Peynir ve maydonoz ekledim, iki yumurta kırdım, bir kaşık un ekledim, pul biber ve karabiber ekleyip birer tatlı kaşığı şeklinde küçük küçük kızarttım. Herkes bayıldı. Eminim siz de beğeneceksiniz.



İkinci tarif Yemek Vakti Aylin'e ait. Pazar sabahı kahvaltımızın gözdesi oldular. Tabi benim yaptığımla, Aylin'in yaptkları arasında dağlar kadar fark var o ayrı.

Aylin'in tarifi şöyle : 
PEYNİR SUFLESİ(4 adet)

3-4 dilim bayat ekmek  ( Ben yarım bayat ekmek kullandım.)
1 yumurta (2 tane kullandım)
1 çay bardağı süt
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 çay kaşığı kabartma tozu (unutmuşum)
1 tatlı kaşığı tereyağ (onun yerine de sıvıyağ ekledim)
1,5 su bardağı peynir (evde ne varsa kaşar,tulum,beyaz vs)
Tuz  (hiç eklemedim)


Ekmeği rondodan geçirdim. Üzerine evdeki köy peynirinden iki küp, bir de beyaz peynirden ekledim. İki yumurta kırdım, maydonoz doğradım çok az ve diğer malzemelerle karıştırdım. Benim sufle kalıplarım yok, ilk önce tepsiye yaymayı düşündüm ama sonra aklıma muffin kalıpları geldi.
Benim yaptığım ölçü ile 12 tane çıktı. En son fırını kapattıktan sonra da üzerlerine küçük birer dilim kaçar peyniri koydum. Eşim ve kızım çok beğendi. Teşekkürler Aylinciğim.

Ve geçen haftaki çay davetimden arta kalanlar da bunlardı :)


İki renkli kurabiye (içinde ekstradan 1 yumurta, bir portakal kabuğu rendesi ve bir kabartma tazu var.)

Kreşin paylaşım gününden payımıza düşenler

Un helvası (İki resim arasındaki farkı bulmaya çalışmayın sakın :) Ben sütle yaptım )

Gördüğünüz gibi hiç bir tarif aslına uygun bir şekilde yapılmadı. Siz de istediğiniz şekilde , damak tadınıza en uygun şekilde değiştirip, uygulayabilirsiniz. 

Fotoğraflar maalesef masa kurulurken değil, toplanırken çekildi.

Afiyet olsun.




12 Temmuz 2011 Salı

Ortaya Karışık

Kakaolu ıslak kurabiye yaptım bayıldım muhteşem

Kremşantili poğaçaya söyleyecek söz zaten bulamıyorum

Kaç film izledim?

Ya Sonra Fena değil güzeldi

Black Swan - Siyah Kuğu Muhteşemdi

Kader Ajanları Bilim kurgu ama güzeldi.

Source Code -Yaşam Şifresi Ben bilim kurgu sevmem. Filmin senaryosu çok orjinal. Ama beni sarmadı

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Güzel bir haftasonundan

Efenim C.tesi günü kuzum anneanneye gitti. Ben de mesai bitiminden sonra direkt kızımı almaya gitmeyip ona sandalet almak için çarşıya çıktım. Babişko ile buluştuk. Önce kendimizi sahil kıyısındaki mekana atıp soğuk biralarımızı yudumladık. Ordan kuzuma sandalet alıp eve geçtik.

Evi temizleyip kızımı almaya öyle gidecektim. Eşimin yardım etmesiyle çarçabuk bitirdik işimizi. Giderken yol kenarındaki sebzeciden aldık ihtiyaçlarımızı. Yeşil nohutumuzu da alıp kızımla yedik.

Dönüşte Lalo nenemize uğradık (babaannemiz adı Galiye). Oturduk muhabbet ettik. Dönüşte kuzum arabada uyudu. Aslında yatak beni de çağırıyordu ama ben bu davete icabet etmedim. Yılmadım ve sırf Pazar gününe iş kalmasın diye ütü yaptım. Hatta abarttım revani yaptım .
İlk revanim. Gecenin bir yarısı eve limon kabuğunun aroması hakimdi. Misssss
3 yumurta
1 bardak şeker
1 bardak yoğurt
1 bardak sıvıyağ
1 bardak hindistan cevizi
1 bardak irmik
1 limon kabuğu rendesi
1 vanilya - 1 k. tozu
2 bardağa yakın un

Şerbeti : 2,5 bardak şeker - 2 bardak su  - limon
Üzerine kayınvalidem file badem kavurup döküyor nefis oluyor ama bende yoktu ceviz koydum.

Saat 01:30 da işlerimi ve canımın çektiğini yapmış olmanın verdiği rahatlıkla yatağın davetine geç de olsa cevap verdim

Sabah 08:00 de kızımın "uykucu anne" diye seslenmesiyle istemeyerek de olsa gözlerimi açtım. Ama canım babamız sen uyu biz biraz parka gidelim deyince cumburlop yatak yaptım.
Ama dön dön uyuyamadım , kaçmıştı bir kere uyku. Kalktım süpriz yapayım bari dedim.
Hemen Pepelamın nefis kremşantili poğaçalarından yapmaya başladım. Sevgililerim parktan dönmeden bitirmek istedim. Maalesef yetişemedim. Ayrıca meşhur pankekleri dedeneyecektim ama olmadı. Gelecek hafta inşallah.
Benimkiler biraz devasa oldu ama tadı muhteşem. Haftasonu ganimetleri. İşte ben hep böyleolayım istiyorum. Zoraki değil isteyerek mutfağa gireyim. Coşayım, döktüreyim. Evden , mutfaktan mis gibi kokular alsın mest etsin bizi istiyorum.

Efenim sonra babamızı balık pazarına yolladık ve biz kızımla " Arkadaşım Eşek " şarkısı eşliğinde delice zıpladık. Ece de eşlik etti şarkıya. Tam kaydediyordum ki makine koyduğum yerden düşünce, maalesef kaydedemeden kapandı :(

Sonra anneannelere gittik. Hava çok güzeldi. Dayımız da geldi askerden. Anneannemler de geldi. Hasret giderdik. Sonra kamyonumuzu alıp kumsala indik.

Anne kum yumuşacık dedi. Çok mutlu oldu

Akvaryumumuz için deniz kabuğu topladı Babişkomuz. Ece de daha fazla dayanamayıp denize doğru koştu. Haydi gidip mayomuzu giyip gelelim demesem hayatta dönmeye niyeti yoktu. Elini tutmasam denizin sadece ayaklarına değmesiyle yetinmeyecek, dalışa geçecekti cimcime :)

Güzel bir haftasonuydu. İşlerimi c.tesi den bitirmekle iyi yapmışım. Dün hiç yorulmadık. Aklımda biran önce eve gidip şu işi yapmak düşüncesi olmayınca anın tadını daha çok çıkarabiliyorum.

Herkese iyi haftalar...

28 Mart 2011 Pazartesi

Böyle geçti bir haftasonumuz daha

 Cuma akşamı annemler bize gelmişti. Cumartesi Ece onlara gideceği için giderken Ecoşu da alıp götürdüler. Öyle güle oynaya gitti ki görmeliydiniz. Ortalığı toplayıp attım kendimi yatağa. Gün boyunca üç ağrıkesici almama rağmen bana mısın demeyen başağrım için son bir tablet daha attım korka korka. Onun da etkisiyle deliksiz bir uyku çekmişim. C.tesi sabahı yine erkenden uyandım kızım olmamasına rağmen. Bir iki bişey yaptıktan sonra kerhen yine işyerinin yolunu tuttum. Saati zorla 13:00 edip önce manav, sonra markete uğradım. Eve geçer geçmez direkt mutfağa daldım. Bir saat içinde yenebilecek birşeyler yaptım.
Eski patronumun kızıyla görüşecektim bugün. Evlendikten sonra Mardin'e taşınmıştı. 3 yıl oldu görüşmeyeli. Ailesini ziyarete gelmişti. Koşa koşa buluşacağımız yere gittim. Avm annemlere yakın olduğundan Ecoş da orda bizi bekliyordu. Beni görene kadar gayet kuzu olan kızımın içine cadı kaçtı. Kucaktan inmez oldu. Oyuncaklara binmek istemedi, yürümek istemedi. Anlayacağınız yine elim belim koparaktan Duygu ile hem muhabbet edip , hem de kızımın gönlünü hoş tutmaya çalıştım. Duygu'nun bir oğlu var ki, aman allahım. O ne güzel bir varlık. Pamuk şekeri gibi maşallah. Bembeyaz bir ten, tombik yanaklar, sarı kıvırcık bir kafa. (Aceleden fotoğraf makinemi evde unutmuştum)Ama gelgelelim ki Ece hiç yanaşmadı. Ve beni de yanaştırmadı. Sanırım öğlen uykusundan erken uyanmanın etkisiyle kızımın içindeki canavar coştu ve eve gidelim diye naralar atmaya başladı. İki muhabbetten sonra maalesef ayrılmak zorunda kaldık. Saat 19:00 da çoktan rüya alemine dalmıştı kızım. Babişko da balığa gitmişti. Kaldım mı kendimle başbaşaa. (yaşasıııın)

Hemen yapacağım hediye için işe koyuldum. Sıkılana kadar birşeyler yaptım. Babamız erken döndü balıktan. Anlaşılan pek rast gitmemişti. Ben de aldım karpuz çekirdeğimi önüme başladım tv izlemeye. Gelin görün ki , uyku beni ziyarete geldiğinde kızım  uyanmış hatta çok zinde görünüyordu. Saat 02:00 ye kadar kağıt kesti. Bir yandan gözlerimin kapanmasına engel olamazken, diğer yandan makasla kendine zarar vermesin diye gözlerimi açık tutmak için cebelleşiyorum. Neyse uyumaya ikna olan kızımla yatağa geçtik. Sabah 06:00 da açtı gözlerini benim cadı.

Doğru babişkonun yanına. Ve ben uykuya devam. Saat 08:00 de uyanabildim. Aslında annesinin mimoşundan kıskandığım gibi dışarda yapmak istemiştim kahvaltıyı. Uykuya yenik düştüğümden maalesef gerçekleştiremedik.
Kahvaltıdan sonra ortalığı toplamaca falan derken , evde olan limonları değerlendirmek açısından ve belki de minik cadım içer ümidiyle limonata yapmaya karar verdim. Kabuklarıyla birlikte iki kocaman bardak limon sıktım katı meyve sıkacağında. Üzerine aynı ölçüyle dört bardak su ve tadaraktan şekerini ekledim. Nefis oldu. Ama içen bir minik göremedim maalesef. Sonra parka gittik. Giderken de çiçek topladık.
Park dönüşü anneannelerle bahçeye gittik. Nefis şeker gibi taze bezelyeler koparıp yedik. Bahçeden topladığımız yeşilliklerle annemin yaptığı nefis kısırı yedik. (bilerek foto çekmedim canınız çekmesin diye :) ) Ece hanım açık havanın da etkisiyle uykuya daldı. Biz de karı koca sahile doğru bir yürüyüş yaptık.

Eve geldik Akşama misafirimiz geleceğinden Ece ile hemen mutfağa daldık ve nefis poğaçalar yaptık. 

Bayıldı hamur yoğurmaya. Banyodan yeni çıkmıştı. Üşümesin diye başına yazma da bağlayınca tam bir küçük hanım oldu kızım. Banyodan sonra iki defa daha değişti üstümüz :)


Yarım paket margarin
Bir çay bardağı yoğurt
Bir çay bardağı sıvıyağ
1 tatlı kaşığı tuz
3 tatlı kaşığı şeker
1 kabartma tozu
Yumurtanın akı içine sarısı üstüne
alabildiğince un.
İçine peynir maydonoz
 İşte sonuç.
Bugün sadece 5 tane kalmıştı bu poğaçalardan. Ve Ecişko bir tane bile yemedi maalesef :(


Yuyduruk bir de tatlı yaptım. Cuma günü yaptığım kekin hemen hemen yarısı duruyordu. Zencefilli tarçınlı. Ben de o kekleri dilimledim. Tepsinin tababına dizdim. Üzerine Ece hanıma doğradığım ama yemediği armut ve muzu küçük küçük doğrayıp ekledim ve onun üstüne de ;
1 lt süt - 1 bardak un - 1 bardak şeker-1 limon kabuğu rendesi-ve 1 vanilya ile pişirdiğim kremayı döküp en üstüne de yine Ece hanıma doğradığım ama yemediği kivi ile kalan keki ufalayarak serptim. Sonuç herkes çok beğendi.


Bu da perşembe günü siparişini verdiğim ve cuma günü elime geçen kızımın yeni oyuncağı . Düne kadar vermemiştim kızıma.Ben çok beğendim. Ece de ilk başta baya ilgilendi sonra da son zamanlarda favori etkinliği olan suyu boya yapmak istedi.



Bugün güne kötü başladı kızım. Çok öksürüyordu. Gece boyunca üzerini örtmeye yetişemiyorum ki. Yanımda yatmasına rağmen :( Doktora götür diyeceksiniz ama ben doktorun verdiği ilaçları içiremiyorum ki kızıma. Sabah zorla içirmeye çalıştığım şurup sonrası halı, ecenin saçları, badysi benim eşofmanım gazi oldu. Ve sonuç bir çay kaşığı kadarını ya yuttu ya yutmadı. Offf

Uzun bir post oldu . Sıktıysak affola

18 Ocak 2011 Salı

Yine , yeni bir kek ile karşınızdayım

Kekseverim napiim :) Haftasonu ödev etkinliğimizden sonra Ece yi anneanne ile bahçeye yolladım. Ben de koyuldum evi üstten üstten ( buraya dikkatinizi çekerim çünkü ben ev temizliği yapmaktan hiç hazetmeyen biriyim) toplamaya. Ece yokken bile keyfimce bir banyo yapamadım. Neden çünkü zaman denen gıcık şey ile yarışıyorum. Banyodan çık aylar sonra kuaförün yolunu tut. Biraz kadına benze. Sonra koşşş eve. Bir kek ve basit mi basit bir poğaça yap. Aslında bunları kızımla yapmak istedim ama o istemedi. Sonra patates ve köfte kızart. İşte Ecem geldi. ucu ucuna yetişti herşey yani. Oldum olası hoşlanmadım şu koşturmacalardan. Oysa kızımı yollamışım anneanneye, elimde 5 saate yakın bir zaman. Biraz uzan, nefes al, kendin için bişeyler yap di mi? Ama nerdeee?? Zaten babadan uyarı aldık. Bir daha cimcimeyi haftasonu bir yere yollamak yokmuş. (Hemen de sok zaten kötü anne moduna beni. ) Aslında haklı çok özledik kuzumuzu.

İşte yaptığım kek ve poğaçacık tarifi. -cık eki Ece'den dilime yapıştı. O bu aralar herşeyin sonuna -cik, -cık eklemeye bayılıyor. Ben ise poğaçacık dedim çünkü gerçekten çok basit bir tarif.

Zencefilli, Damla Çikolatalı Kek

2 yumurta
1 bardak şeker
1 bardak süt
1 bardak sıvıyağ
1 kabartma tozu
1 vanilya
1 çay kaşığı dolusu zencefil
1 çay bardağı damla çikolata
2,5 bardak un


Bu kek tarifini bloglardan birinden aldım ama adını unuttum desem umarım bana kızmaz arkadaşım.

Basit poğaçacın tarifini de forumdan Selda arkadaşım verdi.

2 bardak yoğurt
1 bardak sıvıyağ
3 kabartma tozu
alabildiğince un

İçine: peynir maydanoz (harcı tamamen size kalmış)

Bir haftasonu da böyle geldi geçti..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...