konser etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
konser etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Ocak 2018 Çarşamba

Şükür Kavuşturana

Artık hiç şaşırmadığım bir sorun, bilgisayarımın arıza vermesi, ya da herkeste bağlantının olup bende olmaması.

Geçen ayın 29 undan beridir ofisin santrali arızalı. Neymiş yanımızdaki bina yıkılacakmış, bizim de hatlar onlarla aynı kutudaymış. Onlar hatlarını iptal ettirince biz de nasibimizi aldık. İçerdeki kral dairelerinde herkesin var interneti falan ama biz tebaa kısmısında ne telefon, ne bağlantı. Telefon geldi, kasa arıza verdi. Kasa yapıldı usb ler tırt oldu. Amaaan işte böyle.

Yılsonuydu, yılbaşıydı derken ilk ayı yarıladık bile. Cuma günü karneler. İlk haftası izin almalar, İzmir'e gitmeler falan. Kreş bir hafta gitmesen bile ücreti tam alıyormuş, gıcıklar. Ece'nin karnesi çok iyi maşallah. 11 dersin 8 tanesi 100. Diğerlerinin en düşük ortalaması 95 ve hepsi sözel dersler.  Geçtiğimiz cumartesi bir kolejin bursluluk sınavına girdi. Gönderebileceğimden değil ama deneyim oldu en azından.

Bu aralar fazla sorunlu. Annemlerde bile duramıyor. Ki en sevdiği yerdir anneannesinin evi. Anne haydi gidelim diye tutturuyor. Çok sevdiğim çocuk modeli. Çarpacan ağzının ortasına o olacak. Zaten haftada bir görüyorum. Babasının laflarını bana satıyor: Niye bizim evimiz yok muymuş? Kendi evimizde vakit geçiremez miymişiz? Birdiler, iki oldular. Ya sabır. Geçen konser var gidecez, Ece ile Ela'yı anneanneye bırakacaz, Ela da sorun yok ama Ece yi ikna edene kadar kılı kırk yardım. Bu arada söylemesi ayıp Rubato'nun konserine gittik de. İnanılmaz keyifliydi.

Ela deseniz öksürüyor bu aralar, bu da altına kaçırmasına sebep oluyor geceleri. Dr a gittik mecburen, sonuç: faranjit. Bıkmıştım her gün alez , çarşaf, nevresim yıkamaktan. Yıkamak neyse kurumuyorlar da. Benim içiremediğim ilaçlarını kreşe yolladım, öğretmeni mis gibi içiriyor.  Ağlayarak her istediğini yaptırıyor sıpa. Çok güzel yalan söylüyor. Ece ile pek anlaşamıyorlar. Ece çok doğrucu Davut, Ela'nın hayal dümyasını hiç anlamıyor, anlamaya da çalışmıyor. Sürekli kedi köpek gibiler. Benle Ece de öyle. Tartışmasız bir günümüz geçmiyor.

Bu aralar Deniz Erten'in İşaret kitabını pek elime alamadım. Araya Kafka'nın Dönüşüm kitabını soktum. 2 saatlik kitabı bitirmem dört gün sürdü. Uyandığında kendini böcek olarak bulan Gregor Samsa'nın hikayesi. Hayatını ailesine adayan Gregor'un, böcek olduktan ve öldükten sonra ailesinin hayatındaki yeri ve önemi çok güzel anlatılmış. Kafka'ya babası maalesef gerçek hayatında da hep öyle davranırmış. 

Ela'dan bir kaç sözü de şuraya not alayım ve  bitireyim yazımı. Ofiste yabancı misafirler var. Ortam kalabalık.
Porkatal (portakal) - Fison (sifon) - Kaldırma (kaldırım) - sitengap (stand up)

İzmir sonrası görüşmek üzere.

Sevgiyle kalın.

19 Temmuz 2017 Çarşamba

Bu aralar

Blog dünyası da yaz tatiline girdi galiba. Bloglarda pek kimse yok, ben de giremiyorum bu sıralar. Kitap okumaya çalışıyorum. Sene sonuna kadar 18 kitap daha okumam lazım hedefime ulaşmam için. Bu sene için kendime koyduğum tek hedef.

Dün iki film izledim. Sol gözüm iki gündür ağrıyınca kitap okuyamadım. Yine Şebo ile Handan'ın filmlerinden izlemeyi tercih ettim.

Kızarmış Yeşil Domatesler

Film seyretmeye uzun bir süre ara verdikten sonra bu filmle dönmek güzeldi.
Evelyn in evliliğini kurtarmak için katıldığı toplantılar süperdi. Rahip ise on numara adamdı.
Towandaaa " Kıyas kabul etmez bir kraliçe " :)
"Ölüm korkulacak bir şey değildir. Bana bak, ben tam atlama yerindeyim ve hiç korkmuyorum" diyor Niny.
Canım kızarmış yeşil domates istedi. Merak ettim tadını.
Lanet ırkçılık var bu filmde ama bununla birlikte harika bir dayanışma, dostluk da var. İzlerseniz pişman olmazsınız.

İyi Bir Yalan

İzlediğim ikinci film daha bir dokunaklı, insanın içine batan, adalete lanet okutan bir film.

Sudan'da "Kayıp Çocuklar" diye ilan edilen çocukların anısına çekilmiş bir film.  Offf yani.

Ben iyi bir film eleştirmeni değilim. Sadece bana neler hissettirdi onu yazabiliyorum. Yoksa sanatsal yönlerini eleştirmek gibi bir niyetim yok. Bu film hayatın acı gerçeklerini insanın yüzüne yüzüne vuruyor. 1983 yılında Sudan'da patlak veren iç savaş yüzünden çocukların hayatta kalabilmek için binlerce kilometre yürümesi, başlarına gelenler ve harika bir kardeşlik filmi. Eskiden Sudan, şimdilerde Suriye. Lanet olsun savaş da bir sektör bu dünyada. İnsanlar rant sağlıyor ölümlerden.

Neyse yeter bu kadar, yoksa inançlarımda, umutlarımda sarsılmalar oluyor.

Patronumuz bize bir jest yaptı. Moral gecesi babında Haluk Levent konseri düzenledi. Gençliğimizin sanatçısı olur kendileri. Her şarkısını ezbere bilip eşlik etmek muhteşemdi. Gerçekten ihtiyacımız varmış. Çok iyi geldi. Umarım devamı gelir :)


Görüşmek üzere , Sevgiler.

29 Kasım 2010 Pazartesi

Konserdeyiz...

Dün yani 28.11.10 tarihinde Volkan Konak halk konseri vardıSahildeki Anıt Alanında. İskenderun festivali 5 Temmuz da. Ama maalesef o tarihlerde verdiğimiz şehitlerden dolayı iptal edilmişti. Ve dün düzenlenen konser de bu amaçla yapılmış bir organizasyondu. Hem yürüyüş yapar hem hava alırız dedik. Hava da çok güzeldi. konser biraz geç başladı. Ece başta mızmızlandı ve yine kucaktan inmek istemedi. Ama sonlara doğru babanın omzuna çıkmaya razı oldu. Kızımla zıpladık , koştuk, alkışladık. Çok güzeldi. Uzun zaman aradan sonra hepimize iyi geldi :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...