Her sınıfta farklı yaşta çocuklar, iki öğretmen ve bir sürü oyuncak. Hatta yemek pişiren öğretmen, çiçek sulayan öğrenci. Nasıl, ilk anda çok sağlıklı gelmiyor değil mi? Peki bu yöntemin, üstünde yıllarca çalışılmış bir eğitim sistemi olduğunu söylesek?
Tam da böyle kreşimiz. Yemek pişiriyorlar, çiçek suluyorlar ( kreşe başlarken bizden bir saksı çiçeği istemişlerdi), hatta fındık kırıp, ayran çırpıp arkadaşlarına ikram ediyorlar.
Montessori Sisteminden Birkaç İpucu
Dayatmayın, seçenek sunun. ‘Bunu yemelisin’ cümlesinden de ‘yemeğini çatalla mi yemek istersin yoksa kaşıkla mı?’ sorusu daha etkili olabilir.
Çocuğunla fiziksel olarak eşit seviyede konuşun. Siz daha yüksekteyken gerçekleştirdiğiniz diyalog bir sahip-kedi ilişkisini andırabilir. Seviyeleriniz eşitken kelimelerinize daha önem verdiğini hissedeceksiniz.
Harfleri yeni öğrenen çocuğunuzla sahilde kum oyunu harika bir pratik olabilir. Sahilde gördüğünüz geminin g’sini büyük parmak hareketleriyle kuma yazarsanız hem öğrenmesine yardımcı olursunuz hem de elini yazıya hazırlamış olursunuz.
3 parçalı yap-bozlar iki yaşındaki çocuğunuzun muhakeme gücü için güzel bir başlangıc olabilir.
Konsantrasyonundan şikayet ediyorsanız beraber bulaşık yıkamayı deneyin. Süngeri köpürtmek, kirli tabağı dikkatlice temizlemek, kontrol etmek ve durulamak üç yaşındaki bir çocuk için konsantrasyon idmanıdır.
Kreş Müdiremiz Gülser hanım yerel basına kreşimiz ve Montessori eğitimi ile ilgili bir röportaj vermiş. İşin komiği bu röportajı bana eşim yolladı :) Demek ki gizliden gizliye o da ilgileniyormuş :)