15 Nisan 2015 Çarşamba

DİKKAT !! BOMBACI.

Efenim tarih 11 Nisan cumartesi. İş çıkışı. Saçma bir gün. Ne yapacağını bilmediğin, havanın bile yağsam mı yağmasam mı diye kararsız kaldığı bir gün. Ece hanım halalarıyla çay partilerinde. Biz uyusak mı çıksak mı modundayız. Neyse bari eve geldiğimizde yiyecek bir kap yemeğimiz olsun mantığıyla çorba yapmaya karar verdim. Aldım tarhanayı , koydum düdüklüye. Tarhana düdüklü ne alaka derseniz, burdaki tarhanalar toz tarhana değil. Bildiğiniz buğday tarhanası. Maraş usülü. Islatmadığım için de düdüklüde en pratiği.

Efenim ben ufaklığı emzirirkene , koca kişisine tıslayıp tıslamadığını sordum. başladı dedi. Saate bak dedim. Mutfaktaki saate baktı, çıktı veeee BOMMMMM!!! Mutfağa girdiğimde gözlerime inanamadım. Her yer buhar, kapak yerinde ama, mutfağın bilimum yeri tarhana. Her yer ama her yer. Ağlayacaktım. Kocam temizliğe girişti ama benim ayaklarımın bağı çözüldü. Ya eşim içerdeyken olsaydı. Allah korudu.

Ya düdüklü eski değil. 2-3 sene önce bilindik bir markanınki. İlk defa kullanmıyorum. Lastiğine falan baktım hala sapasağlam. Peki o tarhana, kapak hala yerinde durmasına rağmen nereden yol buldu da kendini dışarılara attı? Sen misin ne yapacağına karar veremeyen, canı sıkılan. Al sana meşgale. İki saat uğraştık temizlemek için.

İkinci olayımız tamamen benim salaklığım.
Tarih dün akşam. Kocacığım sabahları erken kalktığı için yumurta haşlamaya üşeniyor. Biz de akşamdan haşlamaya karar verdik. Kendisi duşa girdi. Ben de yumurta haşlama kabını tezgahın üzerinde gördüm. Hazırlamış unutmasın diye. Dedim ki haşlayayım, iyilik yapayım kocacığıma. Mutfaktan çıkarken de saate baktım. Neyse kocam duştan çıktı. Biz kızlarla sörvayvır izlemekte. Kocam taktı kulaklığını müzik dinlemekte. İçerden bir ses BOMMMMM!!! Önce sesin sebebini anlayamadık. Kocam duymadı bile. Benle Ece çok korktuk. Sedo dördüncü seslenmemizde ancak duydu. Mutfağa bir girdi ve ne gördü sizce? Bu sefer kendimi aşmıştım. Tavanda bile yumurta vardı. Dolayısıyla bu eserimizin adını "Tavanda Yumurta " koyduk. Koku miss :S

Yakında evi yakarım ben bu unutkanlıkla. Bu yaşadığım kaçıncı unutkanlık. Bir ara çorbanın altını açıp, yemeği ısıtmak için fırına koyup, dışarı alışverişe çıkmışlığım var benim.

Allah sonumuzu hayır etsin.
Bunları da ileride okuyup gülmek için yazdım canım bloğuma. Bu aralar ihmallerdeyim yine biliyorum ama kendimde değilim. Gece uykusunu unutturdu Ela bana. Omuzlarım boynum fena. İşyeri deseniz almış başını gidiyor.

Neyse iki kazayı da sağ atlattık. Allah beterinden korusun.
Sevgiler.

9 Nisan 2015 Perşembe

Deli deli kulakları küpeli

8 Nisan itibariyle kulaklarımız delik ve küpemiz var artık bizim. Ani bir kararla ve zor toplanan cesaretle daldım eczaneye. Soğutucu sprey sıkıldığında bile vazgeçmek üzereydim. Ne zor işmiş yarabbi. Ece nin kulaklarını deldirmeye annem götürmüştü. Neyse atlattık gitti. Şimdi iyi ki diyorum. Büyüdükçe zorlaşacaktı benim için.



5 Nisanda yataklarımızı da ayırdık. Evli evine köylü köyüne. Tutulmadık yerim kalmadı.
Yukarıdaki sticker da halamızın hediyesi. Mutfağımızın duvarına astık.

Bu aralar hiç vakit bulamıyorum. İş yoğun , ev yoğun. Kaçıyorum ben.

Sevgiler.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...