3 Temmuz 2017 Pazartesi

Malatya

Annemlerin haftasonu Malatya turu var gider misiniz demesi ile çılgın bir karar sonucunda Pazar günü Malatya'da bulduk kendimizi :) Cumartesi gece çıktığımız günübirlik Malatya turundan bugün sabaha karşı 03:00 de eve döndük ve ben sabah gecikmeli olarak işe geldim. 

Ece ye tabi ki koltuk aldım ama Ela ile kucağımda gitmek kötü bir seçimdi. Ayaklarım zaten 40 numara vatoz balığı gibidir, gezi sonunda balon balığına döndüler.  Ve daha ilk mola yerimizde telefonumun kapanması pek can sıkıcı olsa da, sosyal medya hayatı olmayan beni pek rahatsız etmedi. En azından elim sürekli telefona gitmedi. Bir kaç fotoyu da şirket hattımla çektim. Telefonumun kapandığını duyan biri, "bu benim depresyona girme sebebim olurdu ben bunları (fotoğraflarını gösteriyordu) paylaşmazsam olmaz ki" dedi. Bu da ayrı bir bakış açısı.

Okuduğum bir kitaptan aklıma şu söz geldi: 
"Gördüklerini kalbine işle. Yaşadıklarını başkalarına göstermekten daha önemlidir bu." Paulo Coelho - Aldatmak



Neyse anlatabildiğim kadar turumuzdan bahsedeyim ve anı olarak benim de çektiğim bir kaç fotoğrafı buraya ekleyeyim. 


Güzergahımızda ilk mola yeri Darende - Tohma Kanyonu- Somuncu Baba Türbesi. Dağlar arasında yer alan cennetten bir köşe. Hava muhteşemdi sabah vardığımızda. Çocuklar üşüyecek diye tedirgin bile oldum. Burada kahvaltı ve gezmek için iki saat mola verdik. Nasıl temiz, nasıl huzurlu, nasıl nezih bir yer. Suyun olduğu yerler bana hep daha iyi hissettirmiştir kendimi. Kahvaltı ve hediye çarşısında zamanı kullanamayınca türbeyi gezemeden otobüse binmek zorunda kaldık. Böylelikle dersimizi aldık. Turun en kötü yanlarından biri başına buyruk yolculardır. Rehberi hiç takmayan, kafasına göre takılan, otobüste bekleyenleri ise takmayanlardır. Hem bencil hem saygısızdırlar bu türler. 

Daha sonra Günpınar Şelalesine geldik. Burası da mesire yeri ama ben burayı beğenmedim. Şelaleye giden yol çok saçma. Bir insan sığacak kadar ince iki yol, aradan akan bir metreye yakın genişlikteki su, ama hem gidenleri hem dönenleri düşününce ne kadar saçma bir eziyete dönüşüyor o şelaleyi görmek anlatamam. Sadece bir tesis var. Yer bulmak büyük sorun. Tuvaletler ise tesisin tam diğer ucunda ve baya uzak bir mesafede. Havada uçuşan polenler ise beni tedirgin etmedi desem yalan. Ece'nin alerjisi azacak diye ödüm koptu. 

Bir sonraki nokta Arslantepe Höyüğü Açık Hava Müzesi. Burası güneş en tepedeyken gidilecek bir yer değildi. Ama çocuklara geçmişten bir şeyler, tarihten kalanları göstermek için hızlıca gördüğümüz bir yerdi. Ece sıcaktan çok rahatsız oldu. Ki ben Sarı Şeker Ela için korkmuştum. Allahtan yanımıza güneş kremimizi almıştık. Ve Malatya'nın en sevdiğim yönü akan tüm suların buz gibi olması. Su orda bize hayat verdi. Bizim memlekette akan soğuk su bulmak imkansız gibi birşeydir. 

Daha sonra Hasan Basri Türbesine gidildi. Ben Türbe'ye geçmedim ama harika bir çevresi olan bu Türbe'ye bayıldım. Gerçekten ağaç insana, doğaya, hayvana bu denli lazımken ekileceği yere neden kesilir ki? 

Bir sonraki durak Şire Pazarı. Malatya'da yer gök, sağ sol her yer kayısı. İşte bu pazarda kayısı ve türevlerinin satıldığı bir yer. Malatya kayısısı , kayısı sevmeyen bana bile sevdirdi kendini. Yeşil olmasına rağmen baymayan bir şeker oranı ve elma gibi kütür kütür yapısıyla. Kuru kayısı almadan gitmek de olmazdı. Hediyelik alacaklarımızı aldıktan ve sadece fiyat sormak için yanaştığımız dükkanlarda ikram edilen o kadar kayısıhüplettikten sonra otobüsteki yerimizi aldık.

Atatürk Evi ve Müzesi ise kapalı olduğu halde ısrarımıza dayanamayan görevlinin bize gösterdiği incelik sayesinde ziyaret ettiğimiz diğer bir yerdi.  Genelde fotoğraflardan oluşuyordu. Benim fotoğraf çekememem kötüydü.

Gezilecek daha bir sürü yer varmış aslında ama biz bir güne ancak bu kadarını sığdırabildik. Yorucuydu. Ela uyurken arıza çıkardı. Evindeki rahatlığı aradı kuzum. Benim ayaklarım uyuştu. Kucağında çocuk varken uzatamamak kötüydü. Ama tüm bunlara rağmen kızlarımla böyle anılar biriktirmek güzeldi. 

İyi haftalar.

2 yorum:

  1. Kızçelerinle ne güzel bir anı olmuş.Sağlıkla gidip-gelmişsiniz.
    Çocuklarımızla biriktirilen her an bir inci değerindedir benim içinde.

    Sosyal medya için gezip-içip-yiyip af edersin yazamayacağım ama sen anlarsın nasıl olsa (....)edenlere Allah akıl fikir versin diyelim.

    Yeni Gezi-Gözlem ve yavrulara ayrılan güzel anların tekrarı sana da moral deposu çok olsun.
    Kızçeler çok mutlu görünüyorlar öpüyorum onları Allah bağışlasın,hepsini.
    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen nasıl güzel bir insansın Merihçiğim. Nasıl güzel bir yüreğin var. Çok teşekkür ederim.
      Rabbim hepimizin evladını bağışlasın. güzel günlerini göstersin inşallah.
      Sosyal medya için yaşayan insanlara bişey diyemiyorum. Cahillik. Başka bişey değil.
      Sevgiler canım.

      Sil

Sen de yaz yaz yaz
Bir kaç satır yaz
Dök içindekileri :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...