Ela'nın doğduğu yaz. Ablamızın ilkokula başlayacağı dönem, hangi öğretmene göndersek, ne kadar bağış (!) yapsak, torpil bulsak derken bitti gitti 4 sene. Okula başladığımız sene tanışmıştık ürtikerle. Kardeşinin doğması mı, okula başlaması mı ya da başka bişey mi hala anlamış değilim.
Öğretmenimizle yıldızımız çok barışmadı. Çok ödev veren, çocuklara soluk aldırmayan bir öğretmene denk geldik. Ve maalesef tavsiye üzerine biz seçtik bu öğretmeni. Hatta son sene Ece ile öğretmeni arasında bir gerginlik bile oldu. Ece artık ergenlikten midir nedir, ağzından çıkanı kulakları duymuyor.
Hiç bir zaman ödevlerini yapmadan gitmedi. Çok takıntılı bu konuda. Bizi de çok yordu. Öğretmeni gibi Ece de mükemmeliyetçiydi. Dedim ya sevmekten çok, öğretmenden çekindiğindendi sanırım bu kadar titiz davranması. Bazı ödevleri sırf veliler içindi. Çocuklara ya da mesleğine aşık bir öğretmen değildi bizimki. Lafını hiç esirgemedi. Ya da yıllarca yaşadıkları, karşılaştıkları onu bu hale getirdi. Neyse bu sene devlet okulundan, özel okula geçiş yapıyormuş. Son kurbanları bizimkiler oldu. Ece'ye isterse öğretmenini değiştirmeyi teklif etmeme rağmen , kabul etmemişti.
Öğretmenimizi hep yermek olmaz. Çünkü o Atatürk'ü seven bir öğretmen. Ve bunu çocuklara sürekli anlattı. Onun yolundan ilerlemeleri gerektiğini, ona layık, izinden giden çocuklar olmasını öğretti. Çok güzel sorumluluklar yükledi ve sorumluluklarını yerine getirmelerini sağladı. Hakkını inkar etmeyeyim.
Ayın 9 unda mezuniyet gecemiz vardı. 3 şube bir arada kutlayacaklardı. Bir düğün salonuyla anlaşılmıştı. Yemekli falan olacaktı. Ben hem düğünde hem mezuniyette giysin diye sade bir elbise almıştım Ece'ye. Meğerse gelinlik, abiye elbiselermiş mezuniyetin şanına yakışan. Saçımızı fönlettik, aksesuar olarak da bir dizi boncuk taktık saçımıza, bir de parlatıcı sürdük o kadar.
Salona girince kızımın ne kadar sade olduğunu farkettim. Ama yine de bana göre en güzeli oydu ve işin en güzel tarafı Ece halinden çok memnundu. Makyaj yapan kızlar, topuklu ayakkabılar, topuzlar derken kızlar yarış içindeydi. İlkokulda bile varmış şıklık yarışı :)
![]() |
Gelinlikler arasında elbisemizin sadeliği |
![]() |
Gülen gözlerin güzelliği |
Şimdi yeni telaşlar bizi bekliyor. İlkokulda yaşadıklarımız belki de çok komik kalacak yaşayacaklarımız karşısında. Devlet okulu ama hangisiyle devam edeceğimizi bilmiyorum. Koleje güç yetmiyor. Ama belki patronumuz bir jest yapar bize :)
Artık okula gitmiyor. Evde tek takılıyor cadı. Benim zamanımda hayatta öyle bir seçeneğim yoktu. Hastayken bile okula yollardı annem.
Karnemizin heyecanını yitirmemesi için e-okuldan bakmıyorum.
Güzel kızım, dilerim hayatın boyunca hep mutlu olursun. Kendini sev nolur. Ve sen inanırsan, gerçekten istersen yapamayacağın bişey olmayacağını unutma. Elbette zorluklar, engeller, egolar çıkacak karşına. Ama bunlar seni yıldırmasın. Biz sana güveniyoruz ve her zaman, her konuda, her kararında arkandayız bunu unutma. Başarıların daim olsun. Güzel yüzün hiç solmasın Meleğim.