Bir aydan fazla olmuş yine yazmayalı. Yazamayalı. Merak eden arkadaşlarım, sağolun varolun. İyiyiz şükür. İzmir'de başladı Ela'nın öksürükleri. Ama nasıl öksürükler anlatamam. İstifralar, altına kaçırmalar başladı bu illet öksürük yüzünden. Gece uyku girmiyor kuzunun gözüne ve tabi bizim de gözümüze. Birer hafta arayla üç tane antibiyotik kullandık.
Tam iyileştik , düzeldik derken tam ohhh çekecez, Ece'nin ürtikeri kendini hatırlatmaz mı? Kızcağız bişeyler yemiyor diye kalktım vitamin niyetine greyfurt mandalina falan sıkıp içirdim. Aman allahım ertesi sabah kızımın yüzü tanınmaz haldeydi. Hemen hastaneye götürdü babamız. Dört saat süren bir serum yedi kuzum. Bu sefer ben yanında olamadım, içim içimi yedi. Çünkü iş arkadaşım izinliydi. Bu ürtiker acayip bişey. Ne yicez, ne içicez bilemiyorum. Geçen sefer ürtikerle beraber grip de olmuştu, ballı ıhlamur yapmıştım şifa olsun diye. Daha çok şişmesine sebep olmuştum. Bu sefer greyfurt sıktım içsin diye, maalesef yine hata yaptım. Çok illet bir hastalık. Zamanını kestiremiyorsun, sebebini bilmiyorsun. Bir de çocuk büyüdü artık kısıtlayamıyorsun. Yine kortizonlar, antihistaminikler.
Ve haftasonu bendeniz harika bir öksürükle haşır neşir oldum. Öksürdükçe başım zonkladı. Yatmak istiyorum, ama başımda benimle oynamıyorsun diyen bir Sarı Fırtına varken ne mümkün? Ece bu aralar Avrupa Yakası'nı izliyor. Ordan muhallebiyi duyup benden istiyor. Muhallebiyi beğenmeyen Ela hanım benden cup cake istiyor. Ece ise bugün okula bile muhallebi götürüyor. Yapmazsam içim rahat etmez, mecbur kalkıyorum. Çok şükür bugünümüze diyorum.
İzmir gezimiz çok güzel geçti. Yine soğuk bir zamana denk geldi seyahatimiz. Ama olsun gezmemize mani olmadı. Balçova'da teleferiğe bindik. Vapurla karşıya geçtik. Tramvaya bindik. Kızlar çok eğlendi.
Bu ay benim doğum ayım :) Kendimi ödüllendirmelere doyamadım. Önce ertelediğim lazere başladım. İnşallah önceki gibi sıkılıp yarım bırakmam. Kendime telefon alabildim sonunda. Çünkü telefonum artık %60 pil durumunda bile kendini kapatmaya başlamıştı. Daha bitmedi, kuaföre gidip bir çılgınlık edip saçlarımı küt kestirdim. Peki neden hiç fotoğraf eklemiyorum. Nazar değmesin diye dermişim :)
Şaka tabi telefonu sabah çıkmadan şarja koymuştum ve hala orda. Unuttum şapşik ben.
Kitap okuyamıyorum bu aralar. Ufak Tefek Cinayetleri izlemekten vazgeçtim, çünkü çok sıktı. İğrenç arkadaşlık ilişkileri.
İstanbullu Gelin'e devam. Siren hn damgasını vuruyor son iki bölüme :)
Bir de etraftan Çukur dizisini o kadar tavsiye eden oldu ki, inat etmiştim izlemeyeceğim diye, yine dayanamadım. Arka arakaya 16 bölüm izledim.
Sıkıntı yoksa, sıkıntı var demektir <...>
Ve tabiki Jet Sosyete. Severim Gülse Birsel'i. İhtiyacımız var gülmeye.
İşte böyle bizden haberler. Sağlıcakla kalın.
İyi haftalar.
Hoşgeldinnnn:)))öncelikle sana da, Ece'ye de, Ela'ya da çok geçmişler olsun, nazardır valla bolbol nazar duası filan oku canım, herkese de öptürme çocukları millet salya sümük geziyor otobüste rastlıyorum:(((sevgiler:)
YanıtlaSilHoşbuldum Müjde abla. Geçiyor diyorum ama Ela yine dün halsizdi. Burun yine akıyordu. Kreşe gittiği sürece bu böyle olacak sanırım. Sıtkım sıyrıldı vallahi hastalıktan.
SilSevgiler ♥
Kendimizi arada ödüllendirmezsek çekilmez bu hayat. Güle güle kullan :)
YanıtlaSilTeşekkür ettim HAndancığım. Telefonu benden çok kızlar kullanıyor :)
SilAilecek çok geçmiş olsun diyorum...
YanıtlaSilBahar gelse de kurtulsak hastalıklardan. Teşekkür ederim.
SilGeçmiş olsun canım benim. Geçsin gitsin hastalıklar, peşpeşe gelmiş size.
YanıtlaSilŞu ürtiker için en kısa zamanda bir alerji testi yaptır, yavrucağızım çok etkileni,yordur eminim.
Çukuru inat ettim bende izlemeye başlamadım ama şimdi gıdıklıyor beni her duyduğumda.
Öpüyorum seni :)
Küt saçlarınla bir fotonu istiyorum ahahahaaa :))
Sağol Şebom. Ama Ela ya dördüncü tur dönüyor sanırım. Dün yine halsizdi. Ateşi vardı. Ece ye yaptık alerji testi. Eskiden Ece kendine hakim olabiliyordu ama şimdi engelleyemiyorum. Domates, sarmısak, portakal, turşu, greyfurt, baharat... hepsi yasak. Ama benim ki yiyor. Vallahi engellemeyeceğim de Şebom.
SilVartoluyu izlemen lazım Şebnem :) Adamım.
Küt saçlarımı da ekleyeceğim en kısa zamanda.
Öperim
ayyyy geçmiş olsun herkese amaa onun dışında hep tatlı şeyler yaaaa :)
YanıtlaSilSağol Deep. Şükür herşey yolunda bu aralar.
SilGecmis olsunnnn. Cocuklar hasta olunca evde huzur muzur kalmior degil mi. Ürtiker cok fena ya kiyamam cok gecmis olsun.
YanıtlaSilSimdiden iyiki dogmussun desek mi acaba bir daha ki gelisin dogum gününü gecmez umarim :)
:) Geçmez geçmez yani inşallah :) Teşekkür ederim.
SilGeçecek inşallah. Kabusumuz oldu resmen ürtiker.
Geçmiş olsun sevgili Nil, çocukların hastalığı anne için nasıl girdap ki sonu yok, ona bir şey olduğunda hep o girdabın içindeyim kendimi göremiyorum, çevreyi göremiyorum ama onlar sapasağlam bir anne görmek istiyorlar..
YanıtlaSilEvde televizyon açmıyoruz diye böbürleniyordum ama internetten dizi izlemeye başladık, yemek yerken sofrada daha çok oturalım diye aile dizileri izledik, bitti:( hayat türküsü ikinci bahar gibi ailecek izleyebileceğimiz dizi önerin varsa sevinirim:)) neyse işte ben de gizli gizli İstanbullu geline sardım, Özcan denize rağmen:))
Çok teşekkür ederim. Bahar gelsin ve çiçek açsın çocuklar.
SilBiz de tv bağımlısı bir aile değiliz ama kızım maalesef anneanne dede sayesinde dizikolik. Biz de buna çözüm olarak şimdilik tv ye bağlanan bir oyun aldık. Tenis oynatacağız artık bol bol. Saçma entrika dizilerindense Avrupa Yakası'nı izlesin dedik. Alf vardı onu izle dedik beğenmedi. Aklıma gelirse yazarım.
Merhaba Nil, belki geri dönüp bakmazsın diye buraya da göndereyim dedim,
YanıtlaSilElma sirkesi tarifini bizim köylülerden almaya çalıştım, kime sorduysam hepsi market ismi verdi, ne diye uğraşacaksın diye de akıl verdiler:))
Annemin hatırladığı ninesinin yaptığı tarife göre:
Elmalarımız ilaçsız ( hiç ilaç sıkmadığımızdan mı bilemiyorum bu sene dört elma ağacı kurudu) hepsini şöyle bir yıkadım, kabukları soymadan çekirdeğinden ayırarak cam kavanozlara koydum( büyük büyük ninem bıçak sürmez taş ile ezermiş ve toprak testilere koyarmış) üzerine de su ekledim, su ağzına kadar olmasın fermante olurken kabarıyorlar...işte elma parçaları ve su ile dolu kavanozun ağzını bir bez ile örtüp iki hafta kadar bekletiyorum , küçük sinekler küçük kurtlar filan oluyor ama süzülecek diye umursamıyorum, iki haftadan sonra kapağını iyice kapatıp kaldırıyorum, bir kaç ay sonra elmalarını süzüp sadece suyu kalıyor tekrar ağzını kapatıp serin karanlık bir yerde bekletiyorum, üzeri kalın bir tabaka ile sarılıyor buna sirke anası diyorlarmış, bu çok kıymetli bir şey ki her sirke kurulurken bu anadan bir parça kavanoza atıyorum...işte böyle sevgili Nil, ben böyle yapıyorum.
Benim elmalarım bildiğin pazar elmasıydı yani ilaçsız olduğunu düşünmüyorum. İçine nohut şeker de eklemiştim sanırım. Ama olmadı küflendi :(
SilBen de evde yapmak istiyorum, herkesin ne gerek var markette kaç para ki demesine rağmen.
Teşekkürler tarif için.
Yorumunuz için ben teşekkür ederim.
YanıtlaSilÖncelikle hem kızına hem sana geçmiş olsun.Evlat söz konusu olunca o bir yana dünya bir yana.Doğum ayın da kutlu olsun,nice yaşların olsun...
YanıtlaSilEvde hala koro halindeyiz. İyileşsen bile diğerine bulaştığı için tekrar sana dönüyor. Off sıkıldım gerçekten.
SilÇok teşekkür ederim.
Sormayın gerçekten bu sene bu öksürük bütün çocukları aldı götürdü hastalık alemlerine annelerin de korkulu rüyası oldu. Biz de ne çekiyoruz okul başladığından beri. Bunalttı gerçekten. Çok geçmiş olsun evlatlarımız hastalanmasın.
YanıtlaSilÖksürük gerçekten helak ediyor. İnsanın direnci düşüyor, yaşam kalitesi düşüyor. Ve öksürdükçe bulaştırıyorsun. Teşekkür ederim.Size de geçmiş olsun.
Sil