27 Şubat 2018 Salı

4 onluk- 1=Ben

Efenim hönküre hönküre , öksüre öksüre 39 yaşıma giriyorum. Yine yağmurlu bir salı günü doğmuşum anamdan, akşam 5 sularında :) Hastalık olmayaydı iyiydi.

Yaş almak beni korkutmuyor. Triplere girmiyorum. Kızlarım büyüyor, onlarla birlikte ben de büyüyorum. Bilakis her yaşımın bana kattığı güzellikler, değerler var. Bu yaşıma, ortaokuldan sonra (düşünün aradan kaç bin yıl geçmiş) tekrardan küt saçımla girdim mesela. Kendimi çok beğendim bu halimle. Boşuna ertelemişim bunca yıl saçlarımı kesmeyi.  Sonraa, evin dağınıklığını, temizliğini daha az kafaya takmaya başladım sanki. Yani takıyorum ama eskisi kadar değil. Başka birşey de gelmiyor aklıma. Bunlar mıymış sadece bana katılan şeyler ???

Kızlarım zaten ömrümün bana verdiği en güzel hediyeler. Rabbim bana hayat arkadaşımla ve prenseslerimle yaşlanmayı nasip etsin. Onların büyüdüklerini, kendine güvenen, haklarını sonuna kadar savunan, azimli, istikrarlı, merhametli, koruyup kollayan, başkalarına muhtaç olmadan işlerinde mutlu, hayatlarında mutlu oldukları günleri görmeden ölmem inşallah. Kendim için de bişeyler dileyeyim yeni yaşımdan. Zayıfladığım, daha çok gezdiğim, ürettiğim daha az gamlı bol kahkahalı bir yaş olsun lütfen. 

Profildeki yaşımı da düzelteyim. İş arkadaşlarımdan gelen, görmemişin çiçeğiyle olan pozumu da bırakıp gideyim. (Kocamdan çiçek mi? Gelmedi anacım. Neymiş dün ona iş çıkışı verdiğim iki iş, çiçekçiye gitmesine engel olmuş. Çünkü çiçekçiye telefonla sipariş verilmez ki. Hayret bişeysiniz.)

İyi ki doğmuşum ben.


19 Şubat 2018 Pazartesi

Bir aydan fazla olmuş yine yazmayalı. Yazamayalı. Merak eden arkadaşlarım, sağolun varolun. İyiyiz şükür. İzmir'de başladı Ela'nın öksürükleri. Ama nasıl öksürükler anlatamam. İstifralar, altına kaçırmalar başladı bu illet öksürük yüzünden. Gece uyku girmiyor kuzunun gözüne ve tabi bizim de gözümüze. Birer hafta arayla üç tane antibiyotik kullandık. 

Tam iyileştik , düzeldik derken tam ohhh çekecez, Ece'nin ürtikeri kendini hatırlatmaz mı? Kızcağız bişeyler yemiyor diye kalktım vitamin niyetine greyfurt mandalina falan sıkıp içirdim. Aman allahım ertesi sabah kızımın yüzü tanınmaz haldeydi. Hemen hastaneye götürdü babamız. Dört saat süren bir serum yedi kuzum. Bu sefer ben yanında olamadım, içim içimi yedi. Çünkü iş arkadaşım izinliydi. Bu ürtiker acayip bişey. Ne yicez, ne içicez bilemiyorum. Geçen sefer ürtikerle beraber grip de olmuştu, ballı ıhlamur yapmıştım şifa olsun diye. Daha çok şişmesine sebep olmuştum. Bu sefer greyfurt sıktım içsin diye, maalesef yine hata yaptım. Çok illet bir hastalık. Zamanını kestiremiyorsun, sebebini bilmiyorsun. Bir de çocuk büyüdü artık kısıtlayamıyorsun. Yine kortizonlar, antihistaminikler. 

Ve haftasonu bendeniz harika bir öksürükle haşır neşir oldum. Öksürdükçe başım zonkladı. Yatmak istiyorum, ama başımda benimle oynamıyorsun diyen bir Sarı Fırtına varken ne mümkün? Ece bu aralar Avrupa Yakası'nı izliyor. Ordan muhallebiyi duyup benden istiyor. Muhallebiyi beğenmeyen Ela hanım benden cup cake istiyor. Ece ise bugün okula bile muhallebi götürüyor. Yapmazsam içim rahat etmez, mecbur kalkıyorum. Çok şükür bugünümüze diyorum.

İzmir gezimiz çok güzel geçti. Yine soğuk bir zamana denk geldi seyahatimiz. Ama olsun gezmemize mani olmadı. Balçova'da teleferiğe bindik. Vapurla karşıya geçtik. Tramvaya bindik. Kızlar çok eğlendi. 

Bu ay benim doğum ayım :) Kendimi ödüllendirmelere doyamadım. Önce ertelediğim lazere başladım. İnşallah önceki gibi sıkılıp yarım bırakmam. Kendime telefon alabildim sonunda. Çünkü telefonum artık %60 pil durumunda bile kendini kapatmaya başlamıştı. Daha bitmedi, kuaföre gidip bir çılgınlık edip saçlarımı küt kestirdim. Peki neden hiç fotoğraf eklemiyorum. Nazar değmesin diye dermişim :)

Şaka tabi telefonu sabah çıkmadan şarja koymuştum ve hala orda. Unuttum şapşik ben. 

Kitap okuyamıyorum bu aralar. Ufak Tefek Cinayetleri izlemekten vazgeçtim, çünkü çok sıktı. İğrenç arkadaşlık ilişkileri. 

İstanbullu Gelin'e devam. Siren hn damgasını vuruyor son iki bölüme :)

Bir de etraftan Çukur dizisini o kadar tavsiye eden oldu ki, inat etmiştim izlemeyeceğim diye, yine dayanamadım. Arka arakaya 16 bölüm izledim. 
Sıkıntı yoksa, sıkıntı var demektir <...>

Ve tabiki Jet Sosyete. Severim Gülse Birsel'i. İhtiyacımız var gülmeye. 

İşte böyle bizden haberler. Sağlıcakla kalın.

İyi haftalar.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...